
Günümüzde Yahudilik

Fransız İhtilali’nin (1789) meydana getirdiği değişiklikler Yahudi dünyasını da etkilemiştir.
Bu ihtilalden sonra Avrupa’da Yahudilere karşı tavır değişmiş ve Yahudiler, kısmen de olsa rahata
kavuşmuştur. Bu rahat ortam Yahudilerin din anlayışını etkilediği gibi yıllardır beklenen Mesih’in
gelmemesi onların ümidini kırmıştır. Bunun üzerine Avrupa Yahudileri, bulundukları ülkelerin
şartları altında yaşamaya karar vermişlerdir. Bu durum onların geleneksel Ortodoks Yahudilik anlayışını
gözden geçirmelerine sebep olmuştur. Çünkü geleneksel Yahudilik anlayışı, mevcut duruma
uygun düşmemekteydi. Bundan dolayı Yahudiliği çağın şartlarına uyarlamak için farklı düşünce
ve mezhepler ortaya çıkmıştır.
Günümüzde Yahudiler arasında en yaygın olan mezhepler Ortodoks Yahudilik ve Reformist Yahudiliktir.
Günümüzde Yahudiler arasında en yaygın olan mezhepler Ortodoks Yahudilik ve Reformist Yahudiliktir.
Ortodoks Yahudilik, Kudüs Mabedi’nin yıkılışından (70) günümüze kadar gelen geleneksel
Yahudilik anlayışıdır. Ortodokslara göre Tevrat, bütün harf ve kelimeleriyle Tanrı’nın Musa’ya
yazdırdığı ilahî bir kitaptır. Onlara göre Tevrat’ın yorumu olan Mişna ve Talmut da vahiy kaynaklı
kitaplardır. Ortodokslar, Tevrat’ın ve din bilginlerinin belirlediği kuralların mutlak otoritesini kabul
ederler ve bunlarda hiçbir değişikliğin meydana gelmesine izin vermezler.
Ortodoks Yahudilik inancına göre Mesih, bir gün gelecek, Yahudilerin sürgünü sona erecek,
Yahudiler gerçek evlerine dönecek ve mabet yapılacaktır. Ortodoks Yahudiler bu sebeplerden
dolayı Yahudi şeriatı olan Halakha’da bir değişiklik yapmaya gitmezler. Bununla beraber onu
günümüz şartlarına uydurabilmek için hileli yollarla (hileişeriye) ayakta tutmaya çalışırlar. Mesela,
Halakha’ya göre cumartesi günü ateş yakmak yasaktır. Ortodoks Yahudiler, otomatik elektrik
ayarlayıcı ile elektrikli eşyaya dokunmadan ateşten yararlanırlar. Bunun, Halakha’ya aykırı olmadığını
ileri sürerler. Cumartesi günü araba kullanmazlar. Koşer (helal yiyecekler) kuralına sıkı
sıkıya bağlıdırlar. Koşer kuralına uymayan yiyecekleri yemez, bu tür yiyecek satan dükkanlardan
alışveriş yapmazlar. Ayrıca koşer kuralı gereği et ile sütü bir arada yemezler; et pişen kapta süt, süt
pişende de et yemezler. Ortodoks Yahudilik anlayışı günümüzde İsrail’de hâkim olan unsurdur.
Reformist Yahudilik, 19. yüzyıl başlarında Alman Yahudileri arasında çıkmıştır. İlk fikir babası
Moşes Mendelshon (Moşe Mendelson)’dur.
Orta Avrupa’da yaşayan Yahudileri bulundukları
ülkelerin kültürleriyle entegre olmaya
çağıran bu reformist hareket, asıl gelişimini
ABD’de yaşayan Yahudiler arasında göstermiştir.
Reformist Yahudiler, bugün Amerikan Yahudilerinin
% 40’ını oluşturmaktadır.
Günümüzde Reformist Yahudilik, laik bir karaktere bürünmüştür. Yahudiliğe sadece kültürel bir
olgu olarak bakarlar. Bunun yanında şabat ve koşer kurallarına riayet etmezler. Sinagogta kadınlarla
erkekler yan yana oturabilir; hatta kadınlar haham olarak da görev yapabilirler. Sinagogta başa kipa
giyme zorunluluğu yoktur.
Reformistler, başta Mesihçilik olmak üzere geleneksel Yahudiliğin birçok ilkesini kabul etmezler.
Onlar, kutsal toprak “arzımevut” ülküsünü de benimsemezler. Reformistlere göre yaşanılan her yer
kutsaldır.

Mezhepler
Kutsal Kitab'ın resmi olarak bugünkü hüviyetine kavuştuğu M.Ö. 150 ile Mişna'nın derlendiği M.S. 200 tarihi Yahudilik'te Önemli bir safhayı temsil eder. Bu tarihten itibaren kurumları olan Rabbinilik Yahudilikten bahsedebilir. İbranicilik ten Yahudiliğe geçişte en önemli rolü tannaim denilen rabbiler oynamıştır. Yine Miladi dönemler Yahudi mezheplerinin resmi olarak kurulmasına tanık olur:
a) Sadukiler: (Sadukim) Yaklaşık M.Ö. II. yy. ortaya çıkan bu mezhep Kral David ve Süleyman zamanında yönetimde kalan Saduk'un soyuna mensup kohen (kahin)'lere izafeten bu adla anıldığı ileri sürülür. Gerçekte dini olma yanında siyasî bir kimliğe de sahip olan Sadukîler, sözlü geleneğin (Talmut) varlığını kabul etmeyip sadece Tevrat'ı temel alırlar ve onun da zahiri anlamıyla yetinirler. Ölüm sonrası dirilmeyi, ahiret hayatını, cenneti ve cehennemi, melek ve şeytanı kabul etmezler. Romalı yöneticiler ile işbirliği yapan Sadukiler bir rahip aristokrasini oluşturmuşlardır.
b) Ferisiler (Penisim): "ayrılan", "Uzaklaşan" anlamına gelen Ferisi nitelemesinden hoşnut olmayan Yahudiler, bunun yerine "bilimler", "din kardeşleri" şeklinde kendilerini tanımlamak isterler. Sadukîlerin aksine Tevrat'ın yorumu olan sözlü geleneğe önem verdikleri gibi. Sina'da hem yazılı hem de sözlü Şeriat (Tora) gönderildiğini kabul ederler. Talmut'u ortaya çıkaranların da Fcrisiler olduğu ileri sürülür. Cennet, cehennem, meleklerin varlığına ve Tevrat'ın ezelden beri var olduğuna inanırlar. Onun için Ferisiler resmi rabbiler de denilmiştir.
c) Esseniler: (isiyim) Alçakgönüllü, dindar, sessiz anlamlarına gelen esseni, Ölü Deniz'in batı kısmında yaşayan, yalnızlık hayatına önem veren, mabedlerde topluca yaşamayı ve bekarlığı tercih eden, ticaret yapmayan ve servet edinmeyi arzulamayan, hayvan eti yemeyen, temizliğe önem veren bu mezhep M.Ö. II. yy. ortaya çıkmış, ancak 66-70'leki Yahudi savaşında ortadan silinmişlerdir.
Hristiyanlıktan önceki dönemde ortaya çıkan bu Yahudi mezhepleri yanında, özellikle de İslamiyet'in doğuşundan sonra şu mezhepler de ortaya çıkmıştır.
d) İseviyye: Mezhep adını, kurucusu Ebu İsa İshâk b. Ya'kub el-îsfehânî'den almış, Yahudilerin büyük çoğunluğunun katılımını sağlamıştır. Ebu ise beklenen Mesih'in kendisi olduğunu ve Tanrı'nın görevlendirdiğini ileri sürerek, Yahudilik'teki gündelik üç ibadeti yediye çıkartmış, Kudüs'ten ayn olunduğu sürece et yenilmesi ve şarap içilmesini yasaklamıştır.
e) Yudaniyye ve Sazkaniyye: Iseviye'nin kurucusu Ebu İsa'nın ölümünden sonra Yudgân yerine geçince, İsemiyenin bir kısım ilkelerini korumakla birlikte, cennet, cehennem konusundaki esasları yoruma tabi tutmuş, insanın mutlak özgürlüğünü savunmuş, bir İsrail peygamberi kimliğinde görünmek istemişti. Ayrıca zahitlik hayatını, emretmiş, et ve içkiyi yasaklamış, fiilin kula ait olduğunu savunmuştur.
f) Kariler (Karaim): XIII. yy. Irak'ta yaşamış olan Ananben David'in kurduğu bu mezhep Ananiye olarak anılmışsa da, Tanah'ı çok okumaları nedeniyle Karaim adı yaygınlık kazanmıştır. Talmud'u kabul etmezler, Tevrat'a göre hareket ederler.
Bugün için Yahudilik belli başlı iki bölüm içinde özetlenebilir.
1- Ortodoks Yahudiler ki, Mabed'in yıkılışından günümüze kadar gelen resmi Yahudi inanç ve geleceğini temsil eden Yahudiliktir. İsrailde egemen durumda olanlar da bunlardır. Her ülke Yahudilerin başında "büyük Rabbin" olarak bilinen ruhani bir reis (baş haham) vardır.
2- İlerici Yahudiler: Bunlar kendi içinde reformcular ve liberaller şeklinde ayrılmaktadırlar. Genel olarak ileri yahudiler günlük hayatın gereklerine göre dini törenlerde genişlik ve gevşeklik gösterilmesini benimserler. Bu çerçevede reformcular Talmud ve On emir ya da Musa kanunları konusunda yorumlar yapılmasını, hoşgörü gösterilmesini savunurlar. Reformcular sinagoglarda uygulanan tören ve ibardeüerin büyük çoğunluğunun korunmasına taraftar olurlarken, liberaller eski tören geleneklerden uzaklaşılmasını isterler. Öte yandan Siyonist hareket liberalizmi, hatta sosyalizmi ve ateizmi benimser. Refomcu hareketi başlatan filozof Moses Mendelshan (1727-1786) dur. Mendelshan, beş kitabtan oluşan Tora ve Mezmurları İbranî harfleriyle Almanca'ya çevirdi. Amacı Yahudilik ile çağdaş gelişmeyi birleştirmekti. Fakat sonradan bu anlayışı benimseyenler dinin uygulanmasıyla çağdaş kültürün çatıştığını görerek bir kısmı Hristyanlığı seçti, bir kısmı da gelenekleri değiştirdiler ki Reformcu Yahudilik buradan kaynaklandı.
Bunlara ek olarak XIX. yy. ortalarında Alman Yahudileri arasında ortaya çıkan Muhafazakâr Yahudilik'i zikretmek gerekir. Temsilcileri İsacc Bermays (1791-1849) ile Zacharia Franklen (1801-1871) dir. Bunlar daha sonra Amerika'da da örgütlenmeye başlamışlardır. Geleneklere bağlı kalmayı kabul eder, laikleşmeye karşı tavır alırlar.
M.S. III. yy .'a kadar Yahudilik içerisinde ortaya çıkan diğer önemli olaylar da, Mişna denilen altı kitaplık ve emirlik bir külliyat ile MS. 6 yy'da tamamlanacak olan Talmud'un şifahi olarak meydana çıkmış olmasıdır. Her iki külliyat da Yahudi pratikleri, kuralları ile ilgili konularda meydana gelmiştir.
VIII, yy.'da İran'da çıkan Karai mezhebince otorite yalnızca Kutsal Kitab'ın -kendisi olmalıydı. Daha önce Samiriyelilerin Tevrat'a yükledikleri bu yetkiye Karailerin Eski Ahid'e yüklemeleri ile Yahudi düşüncesi XII. yy.'dan sonra ortaya çıkan felsefi tartışmaların odak noktasına ulaşmıştır.
XIII. yy. Yahudi mistisizmin net olarak ortaya çıktığı tarihtir. Judah'ın (ÖJ. 1217) yazdığı Sefer Yetsirah (Yaratılış Kitabı) İlk mistik örneklerdendir. XVII. yy'da ortaya çıkacak mistik ve hurufi kabala akımının temelini teşkil eden Zohar adlı eserde (sefer ha-Zohar) bu dönemlerde yazılır.
XVI. yy'da Filistin'de başını Joseph Caro, Cordevoro ve Lima'nın çektiği bir mistik akım ortaya çıkar. 1760'da ölen Israel ben Eliazer'in kurduğu mistik Hasidizm hareketi de bütün Avrupa'yı etkilemiştir.
Bu mistik akımlarla birlikte MÖ. I. yy'dan beri Yahudiliğin temel öğretilerinden biri olan Mesih'lik inancı daha da pekimiş ve gelişmiştir.